Afrin Şimdi Kimin Elinde?
Düşüncelerim arasında dolaşırken birden kafamda bir ses yankı yapmaya başlıyor: “Afrin şimdi kimin elinde?” Evet, bazen evde tek başıma, kahvemi içerken, derin düşüncelere dalarken bile, bir anda dünya üzerindeki pek çok konuyu kafamda sorguluyorum. Hani o anki iç sesin, tüm evin sesinden daha yüksek olduğu anlar vardır ya, işte o zaman “Afrin şimdi kimin elinde?” gibi sorular beliriyor. Gündelik hayatta işler gayet normal giderken, birden bu soru kafamı bulandırmaya başlıyor.
Şimdi, ne olduğunu çok fazla sorgulamayacağım (gerçi bazen sorgulamak da en iyisi). Ama bir soru var ki; bu kadar belirsizlik ve karışıklık içinde, birileri “Afrin şimdi kimin elinde?” sorusunu gerçekten merak ediyor mu? Hadi gelin, bu sorunun yanıtına bir bakalım, biraz da mizahi bir dille.
Afrika’da mı? Afrin mi?
Bir zamanlar bir arkadaşım şöyle demişti: “Afrin? Afrika mı?” Hani böyle bir soru sorunca, insan ister istemez biraz gülmekten alıkoyamıyor kendini. Afrin’i bir anlık, Afrika’yla karıştıranlar olabilir, özellikle coğrafya derslerinden kaçan tipler için… Ama bence “Afrin” deyince hemen, siyasi ve askeri gündemi anımsayanların yanı sıra, “Ama gerçekten, Afrin şimdi kimin elinde?” sorusunu soranlar da bir hayli fazla.
Geçen gün bir kafede arkadaşlarla oturuyoruz. Bir anda biri masaya döndü ve dedi ki: “Afrin şimdi kimin elinde, yani?” Hepimiz bir an ne olduğunu anlamadık. Birileri kahvesini yudumluyor, birileri telefonunu karıştırıyor, birileri ise ‘o çok önemli’ gibi bir havayla konuya daldı.
“Yani, bu konuda ne düşünüyorsunuz? Şu an Afrin’e kim hakim?” diye sordu.
Bir diğer arkadaşım ise normalde sessizdir ama tabii ki bu tür konuşmalarda her zaman bir “bomba” patlatır. “Hangi Afrin?” dedi.
Herkes birden şaşkınlıkla ona bakarken, “Afrika mı, Afrin mi?” diye ekledi. O sırada hepimiz gülmeye başladık. Bu, aslında konuşmanın komik anlarından biriydi ama içten içe de, gerçekten “Afrin şimdi kimin elinde?” sorusu, bizleri ciddi anlamda düşündürüyordu.
Bir Kahve, Bir Tarih Dersine Çıkış
Bu soru, o kadar başıma geldi ki, 5 dakika önce bir çay içerken sorduğumda hemen aklıma geldi. Geçen hafta coğrafya dersinden çıkmıştım, arkadaşım Hakan’la birlikte gidip bir kafede oturduk. Hakan, bir yanda telefonunda haritalarına bakıyor, ben de Instagram’dan biraz kafa dağıtıyorum. Sonra birden, Hakan bana dönüp “Afrin şimdi kimin elinde?” dedi.
Ve ben de düşündüm, “Afrin gerçekten nerede?” Anlayacağınız, bu soru bir anda kafamı karıştırdı. Harita açıp bakarken, Hakan’la birlikte şu şaka gibi düşüncelere daldık: “Bu kadar karışık bir durumda, Afri’n? Düşünsenize, birinin elinde bu kadar kontrol eden bir yer var, peki ya biz? Hadi, oraya gitmek için ne kadar yolculuk yapmamız lazım?”
İç sesim “Afrin şimdi kimin elinde?” sorusunu dert etmiyor olabilir, ama kahvemi bitirip dışarı çıkarken, bu konuda biraz daha bilgi edinmeye karar verdim.
Bugün Afrin, Yarın Nerede?
İzmir’de yaşamanın en güzel yanlarından biri, gündelik hayatta hiçbir şeyin gerçekten ciddi olmaması. Ama işte bu soru kafama takıldıkça, bir yanda gülerken, diğer yanda “Gerçekten bu Afrin meselesi kimin elinde?” diye düşünüyorum. Hayatındaki büyük soruları sorgulamak gerçekten zor. Hani bazen “Ya şöyle olursa?” demek çok anlamlı olabiliyor.
Yani, bu sorunun siyasi bir boyutu var, farkındayım. Ama bir yandan da, bu soru bana başka şeyler düşündürüyor. “Afrin şimdi kimin elinde?” dedikçe aklıma geliyor, belki de bu çok fazla kafa karıştırıcı, belki de çok basit bir soru gibi görünse de, aslında çok daha karmaşık bir anlam taşıyor. Bu, “Herkesin elinde bir şey” düşüncesini sorgulayan bir soru değil mi?
İçinden Çıkamadığınız O Anlar: “Kimse Kimseyi Gerçekten Anlamıyor!”
Herkesin kafasında sorular var. Afrin’in bugün kimin elinde olduğuna odaklanmak, aslında sadece bir anlık kafa karışıklığı yaratıyor olabilir. Geçen gün, bu konuda konuşurken arkadaşlarımdan biri “Siz hiç kafanızı toparlayamıyorsunuz, herkes bir şey konuşuyor ama bu soru neyi değiştirecek ki?” dedi. Tabii, yine içimden “Gerçekten, neyi değiştirecek ki?” diye sorguladım.
Bunu dediğimde, iç sesim şunu söylüyordu: “Ya böyle olursa? Bu durum nasıl bir etkisi olabilir? Gerçekten neden herkes bu kadar kafa karıştırıcı bir soruyla meşgul?”
Neyse, ben de bir süre sonra kafamı karıştırmak yerine, bu soruyu daha az sorgulayıp, daha basit sorularla kafamı rahatlatmaya karar verdim.
Sonuç Olarak
Afrin şimdi kimin elinde? Gerçekten bu soruyu gündelik hayatta çok fazla sorgulamak lazım mı? Belki de bu kadar gündemi kafamızda taşımak yerine, sokaklarda koşturup “Herkesin derdi kendine!” demek lazım. Ama, işte, bu soru beni biraz daha düşündürüyor. Çünkü bazen düşünmek gerekiyor. Düşünmeden bir yere varamıyoruz, ama düşünerek de bazen tam olarak nereye gittiğimizi unutuyoruz. Bu ikilemi bilirsiniz işte.
Neyse, belki de bugün bir şekilde Afrin’in gerçekten kimin elinde olduğu önemli değil. Önemli olan, biz gerçekten neleri kontrol ediyoruz?